RÜSTEM DİNDAROL: DEMOKRASİMİZ NE KADAR ÇOK GELİŞİRSE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİMİZDE O KADAR GELİŞECEKTİR.

Kahvaltının ardından açılış konuşması yapan Ak Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasına şöyle devam etti. "Ak Parti olarak sivil toplum örgütlerimize önem veriyoruz. Beyoğlu ilçemizde de bu böyle. Kanaat önderlerimiz olan sivil toplum örgütlerimiz ve muhtarlarımız ile sürekli irtibat halindeyiz. Bugüne kadar bu böyleydi bundan sonrada böyle olacak. Geçtiğimiz yıllarda yapmış olduğumuz il ve ilçe ziyaretlerimizi bu senede tekrarlayarak Beyoğlu Belediye Başkanımızla beraber yurdumuzun değişik ilçelerini ziyaret edeceğiz. Böylece Beyoğlu İlçemizde yaşayan insanlarımızın doğdukları memleketlerini de tanımış ve görmüş oluyoruz. Kişi kendisi için istediğini, bir başkası içinde istemelidir diyerek insanımızla sıcak ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Belediyemizin düzenlemiş olduğu Yerel Tatlar Festivali ile Beyoğlu İlçemizde yaşayan halkımızın memleketlerindeki lezzetlerini burada tatma ve onların kültürlerini de tanıma fırsatını hep beraber yakalıyoruz. Demokrasimiz ne kadar çok gelişirse sivil toplum örgütlerimizde o kadar gelişecektir. Daha demokratik bir anayasa istemek hepimizin ortak değeri olmalıdır. Bu anlamda seçimlerden sonra yapılacak olan yeni Anayasada nelerin olmasını isterdiniz başlığı ile anket formları düzenleyerek sizlerinde görüşlerini yazılı olarak alıp teşkilatımız aracılığı ile gerekli yerlere ulaştırarak yeni yapılacak anayasada halkımızın da istekleri doğrultusunda şekillenmesine fırsat veriyoruz."

AHMET MİSBAH DEMİRCAN: "SOSYAL MARKET AÇTIK VE DÖRT BİN AİLEMİZE YARDIM KARTI VERDİK."

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan yaptığı konuşmasında kahvaltıya katılan kanaat önderlerinin Beyoğlu'nun bir özeti olduğunu söyledi. Katılımcıları Devlet Bakanına tanıtarak devam ettiği konuşmasında Galata ve civarında yapılan bütün ıslah çalışmalarında gerekli fonun Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı tarafından sağlandığını da ifade etti. Sayın Demircan sözlerine şöyle devam etti. "Beyoğlu'nda dört bin binanın bakımını yaptık ve bunların konaklama amaçlı kullanılmasını sağladık. Böylece Altı bin olan otel yatak kapasitesini yaklaşık yirmi beş bine çıkarttık. Sekiz yüz civarında olan turistik işletmemiz üçbin turistik işletmeye yükseldi. Bunların sonucu olarak insanlarımıza otuzbin iş gücü sağlanmış oldu. Kasımpaşa bölgesi çok iyi bir duruma geldi. Sütlüce, Hasköy ve Haliç istikametinde oteller ve televizyon binaları yapılması ile ciddi anlamda yatırımlar olmaktadır. Okmeydanı'nda yerleşim alanları probleminin çözümü ise yaptığımız çalışmalar ile sonuçlandırıldı. Ancak, çok az miktarda yani yüzde beşlik bir kısım problem var onu da çözerek sayın bakanımızın da katılımı ile inşallah yakında tapuları vereceğiz. Yine sayın bakanımızın katılımı ile geçtiğimiz Ramazan ayında Kasımpaşa Kızılay Meydanında Sosyal Market açtık ve dörtbin ailemize yardım kartı verdik. İhtiyaç sahibi bize geldiğinde tüm bilgilerini ve araştırmasını yaptıktan sonra yardım almaya hak kazanmışsa kendisine kart veriyoruz. Bu kartta kredi kartı görünümünde olup belli miktarda kontör yüklenmiş durumda. Bu kartı alan ailemiz sosyal marketimizden her ay giyim ve gıda ihtiyaçlarını temin ediyor. Bu anlamda desteklerini esirgemeyen bakanımıza ve katılımcılara teşekkür ediyorum."

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI: "YURTDIŞINDAN TÜRKİYE NASIL GÖRÜNÜYOR BUNA BAKMAMIZ LAZIM."

Yurtdışından yeni dönen Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, ayağının tozu ile katılmış olduğu kahvaltıda yurtdışından Türkiye'nin nasıl göründüğü hakkındaki tespitlerini ve değerlendirmelerini katılımcılar ile paylaştı. Sayın bakan yapmış olduğu konuşmasında "Dünyadaki özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin halkları Türkiye'ye ümitle bakıyor. Türkiye'den geldim ben Türküm dediğinizde davranışları farklılaşıyor. Avrupa'ya, Asya'ya veya Ortadoğu'ya gitseniz de bu durum aynı. Türkiye durduk yerde bu duruma gelmedi. Sizlerin verdiği yetki ile sizin adınıza egemenlik hakkını kullanan hükümeti ile Türkiye'miz bu duruma geldi. Haksızlıkların, zulümlerin karşısında durarak bu duruma geldik. Uluslar arası ilişkilerde kenarda köşede itilmiş kakılmış değil, bir aktör haline geldik. Milliyetçilik ve vatanseverliğin bu olduğuna inanıyoruz. Ülkemizi Milletimizin tarihi duruşuna ve vizyonuna layık bir temsil konumuna getirdik. Kendimiz için ne istiyorsak kardeşlerimiz ve komşularımız içinde onu istiyoruz" dedi. Sayın Yazıcı, toplum olarak geçmişi çabuk unuttuğumuzu, 3 Kasım 2002 de 13 yaşında olan bir çocuğun önümüzdeki seçimlerde oy kullanacağını, 2002 den önceki Türkiye'nin durumunu bu çocuklarımızın bilmeyeceğini, bunun için özellikle ekonominin nereden nereye geldiğinin onlara anlatılmasının gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti.

"TÜRKİYE'NİN YOKSULLUK HARİTASI ÇIKARILACAK..."

" ...Fak Fuk Fon diye rahmetli Özal'ın kurmuş olduğu yardım kurumumuz vardı. İktidara geldiğimizde bu fonun önemli bir kısmı bütçe açıklarını kapatmak için kullanılıyordu. Yaptığımız ilk iş, fonun oluşturulması amacı dışında kesinlikle kullanılmaması kararını almak oldu. Türkiye'de 973 adet sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları var. Bulunduğu il ve ilçelerdeki bu vakıflarda kaymakam, belediye başkanı, muhtar ve il genel meclisi üyelerinden oluşan mütevelli heyetler var. Bu vakıflarımıza yardım amacında kullanılması için her ay elli milyon TL kaynak aktarıyoruz. Bu paralar vakıflar aracılığı ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yardım amacı ile dağıtılıyor." Sayın Yazıcı Tubitak ile birlikte çalışarak Türkiye'nin yoksulluk haritasının çıkarılacağını da sözlerine ekledi.

Konuşmalar sonunda, kahvaltıya katılan katılımcılara karşılıklı soru ve cevap bölümüne geçildi.

haber kaynak: Şebin medya