loading.gif
mobile-banner-bg

Vefa ve Teşkilat İftarı’na Büyük Katılım…

...
14 Ağustos 2012 - Salı

AK Parti’nin kuruluşunun 11. Yılı olması münasebetiyle Vefa ve Teşkilat iftarı Sütlüce’de Miniatürk yanında gerçekleştirildi.

AK Parti’nin kuruluşunun 11. Yılı olması münasebetiyle Vefa ve Teşkilat iftarı Sütlüce’de Miniatürk yanında gerçekleştirildi.

Kadir Gecesi’nin idrak edildiği geceye İstanbul Milletvekili Nimet Baş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, İstanbul İl Başkan Vekili Sayın Haydar Ali Yıldız, İl Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Çeliker ve Serkan Haser, İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Nezaket Şimşek, Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Misbah Demircan,Beyoğle Belediye Başkan Vekili Sayın Bülent Katkat ve Sayın  Arif Köklü, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcıları Sayın İlhan Turan, Özcan Tokel, Sayın Kemal Genç, Mürsel Torun, meclis üyeleri, eski ve yeni teşkilat mensupları katıldılar.

Kurucu İlçe Başkanımız Sayın Şaban Sarı beyefendinin de iştirak ettiği geceye kurucu birçok yönetim kurulu üyesi de katıldı.

İlçe Başkanımız Sayın Rüstem Dindarol açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında “Vefa ve Teşkilat İftarı”na gelerek bizi onurlandıran İstanbul Milletvekili Nimet Baş’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’a, İstanbul İl Başkan Vekili Sayın Haydar Ali Yıldız’a, Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Misbah Demircan’a ve kurucu, yeni ve eski teşkilat mensuplarına teşekkür etti.

İlçe Başkanı konuşmasına şöyle devam etti;


"Dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan’a Beyoğlu’ndan selamlarımızı gönderiyoruz. İstanbul’u yöneten ve yönetirken de başta Beyoğlu teşkilatı olmak üzere gururumuz medarı iftiharımız olan kıymetli Büyük Şehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş beye de buradan saygılarımı sunuyorum, hoş geldiniz sayın başkanım şeref verdiniz. Yine Haydar Ali Yıldız bey, kendileriyle siyaset yaptık ve bu günde gerçekten Beyoğlu’nu yöneten İstanbul’u yönetir derdi. Bu günde kendileri İl Başkan Vekili olarak Beyoğlu’nu ve İstanbul’u en güzel şekilde temsil ediyorlar. Sizde hoş geldiniz Sayın Başkan Yardımcım. Ve Beyoğlu’nu yöneten beraber siyaset yapmaktan mutlu olduğum Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Misbah Demircan. Sayın Başkanım sizde hoş geldiniz. İlçemizden sorumlu Millet Vekilimiz, eski Milli Eğitim Bakanımız Nimet Baş Hanımefendi gerçekten ilk günden bu güne desteğini bizden esirgemiyorlar. İlk günden bu güne kadar desteklerini esirgemediler, her zaman yanımızdalar. Sayın Bakanım sizlerde hoş geldiniz. Söylenecek o kadar güzel söz var ki o kadar güzel şey var ki, bu gece Kadir Gecesi misafirlerimize daha fazla söz hakkı tanımak amacıyla huzurlarınızdan ayrılırken İspark Genel Müdürü, bir dönem Beyoğlu Belediyesinde Başkan Yardımcılığı yapmış Mehmet Çelik Beye değerli başkanımıza ağabeyimize hoş geldiniz diyorum. Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonundan sorumlu Sefer Ağabeyimize de hoş geldiniz şeref verdiniz diyorum.

Bundan sonra 2014 yılını sık konuşacağız onun için durmak bilmeden duraksamak nedir bilmeden terimizin son damlasına kadar dünkünden daha fazla koşacağız daha fazla çalışacağız, bu kaleyi yıktırmayacağız, başımızı önümüze eğdirmeyeceğiz, kimseyi mahcup etmeyeceğiz, mahcup olmayacağız. Bu düşüncelerle sizleri saygıyla, muhabbetle selamlarken yaklaşan Ramazan Bayramının şimdiden sizlere, partimize, ülkemize, İslam alemine hayır getirmesini, hayırlar olmasını Yüce Allah’tan temenni ediyorum sizlere tekrardan hoş geldiniz diyorum, hayırlı akşamlar diliyorum.

Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Misbah Demircan: Çok değerli Bakanım, çok değerli Belediye Başkanım, çok değerli İlçe Başkanım, teşkilatımızın çok değerli yöneticileri, genç arkadaşlar, hanımefendiler beyefendiler. Birlikte iftar sevincini yaşadık Allah oruçlarımızı, niyetlerimizi kabul eylesin. Bu gün 14 Ağustos. 14 yıl önce bu gün AK Partimiz Türkiye’nin umudu olarak kuruldu. Bu yıl kuruluş yıl dönümümüz hem ramazana hem de bin aydan kıymetli kitabımızın indirildiği kadir gecesine denk geldi, tevafuk etti. Bu gecenin yüzü suyu hürmetine ak davamızın binlerce yıl devamını Cenabı Haktan niyaz ediyorum. Başbakanımız 14 Ağustos 2001’de yaptığı kuruluş konuşmasında, bu gün tarihe AK Parti’nin kuruluş günü olarak geçecek bu günden sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedi. Yakın tarihimize göz gezdiren her vicdanlı insan samimiyetle söylenmiş bu sözün gerçekleştiğini Türkiye’nin geliştiğini, değiştiğini yenilendiğini tespit edip hakkı teslim edecektir.

Bu gün en doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye bir şahlanışa, büyük bir kalkınmaya sahne olan yeni ve büyük Türkiye var. Güven ve istikrarla milletimizin hayata bakışı bile değişti. Yürüyüşümüz, hayallerimiz beklentilerimiz yenilendi. Bu bir diriliştir. Medeniyetimiz AK Parti’nin liderimizin kaptanlığında can suyunu bulmuştur. Tabi ki bu dirilişten hoşnut olmayan iç ve dış odaklar vardır, olacaktır. İçinde bulunduğumuz mübarek günler hatırına Türkiye’nin tüm insanlık için müjdevi yükselişinin devamını, maksada vasıl olmayı Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum. O maksat derisinin rengine, inancına, diline, ırkına bakmadan insanın, insanlığın saadetidir.

Beyoğlu’nda bize tevdi edilen, emanet edilen vazifeyi hakkıyla infaa etmek, bunun için gece gündüz çalışıp yorulmak teşkilatımızla birlikte bize düşüyor. Türkiye’nin diğer bütün diğer şehirlerinden daha şanslıyız. Türkiye’nin liderinin Başbakanımızın hayat ve siyaset okulu Beyoğlu. Ülkemizi zirveye taşıyan harekette teneffüs ettiğimiz hayatın, okullarımızın, sokaklarımızın, vatandaşlarımızın katkısı var. Bir siyasetçi için Başbakan ve Beyoğlu hikayeleri büyük dersler barındıran essiz bir hazinedir. Üyelik, gençlik kolları mücadele, çok yönlülük, entelektüel sermaye, zafer, iletişim, ilişki. Bu kanıların tamamında değme profesörlerin veremeyeceği  dersleri almak isteyen bu hikayelere bakması kafi olacaktır. Şansımız bu hikayelerinin tamamının yanı başımızda olması, yanı başımızda yaşanmış olmasıdır. Tabi bu maceradan bi eser kalmadı, kurumsallaştı. Milletin kendi kaderini tayin ettiği cumhuriyet gelecek anlamına bu kurulsallaşmayla ulaştı. Esnaf bir babanın oğlunun cumhurbaşkanı, bir kaptanın oğlunun başbakan, bir çiftçi evladının bakan olması yada bir hocanın maktulunun belediye başkanı olabilmesi ancak böyle mümkün oldu. Türkiye’nin kaderini bizzat milletin çocuklarının belirlemesinin yolunu Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti aştı. AK Parti bir okul oldu. Bu okulda ders veren mille, ders okuyan millet. Dersimiz millet ve memleket. İnsan ve dünya bu okulun talebeleriyiz. Bizi maksadımızda ulaştıracak dersler alıyoruz. Fakir fukara, garip guraba ve toplumsal barış, kararlılık, cesaret takip ve sonuç. Mesup olduğum medeniyet çapında büyük düşünce milletin hiçbir ferdi ve ihtiyacını küçük görmeden giderme, toplumun bütün kesimlerine adil ve eşit hizmet. Bireysel yada bölgesel değil. Toplum ve ülke çıkarına kalkınma, mensubiyetine ve kurumuna bakmadan herkes için adalet. Spor, kültür sanat, entelektüel birikimin ihyası medeniyetin kodlarını çözme ve geliştirme, eser ve hizmetlerle kübbede hoş bir seda bırakmak, ortak akıl inşası, eşkilat merkezli kurumsal başarı ve nice dersleri bu okulda okuduk çok dersler gördük görüyoruz. Teşkilatımızın her bir mensubunun yüklendiği sorumluluğa uygun olarak dersini aldığını yaşayarak biliyoruz. Bundan önceki tüm sınavlarımızda anlımızın akıyla çıktık. Önümüzdeki üç seçimlerden de anlımızın akıyla çıkmayı Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.

Ramazan bayramında bizim ve tüm insanlığın üzerine barış, huzur, esenlik, bereket, kardeşlik yağmasını Yüce Allah tan niyaz ediyor, herkesin bayramını şimdiden tebrik ediyorum. Allah niyetlerinizi kabul etsin yolumuz ve bahtımız açık olsun.

İl Başkan Vekili Avukat Haydar Ali Yıldız:  Çok saygı değer bakanım, değerli Büyükşehir Belediye Başkanım, İlçe Başkanım, Beyoğlu’muzda emaneti taşıyan, taşımış olan bütün değerli kardeşlerim, kıymetli hanımefendiler beyefendiler. Sizleri kendi adıma, AK Parti İl başkanlığı adına sevgi ve saygıyla selamlıyor, geceniz mübarek olsun, günleriniz mübarek olsun diyorum. Sözlerimin başında bu gün İstanbul’un her bir ilçesinde teşkilata vefa adına bu tür sofraları kurduk ve orada yardıma, sizlerin sesine,eline, sizlere ümit bağlayan insanlara şimdi ilimizi cebimize atıp cep telefonlarımızı çıkarıyoruz. İstanbul’da şu anda bütün teşkilat kardeşlerim aynı işlemi yapacaklar. 5601’e “ARAKAN” yazıp gönderiyoruz arkadaşlar. 5601’ “ARAKAN” yazıp Arakan’da Budist katliamına uğramış kardeşlerimize yardımlarımızı göndermiş oluyoruz.

Değerli kardeşlerim 2001 yılında 14 Ağustosta, bundan 11 yıl önce millet ümidi olan ümit bağladığı Recep Tayyip Erdoğan’la bir aitleşme yaptı, bir akitleşme yaptı kendi emanetini, kendi iradesini Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına teslim etti. Beyoğlu’nda da değerli kurucu ilçe başkanımızla beraber bu emanet alındı Türkiye’nin dört bir bu emanet anlayışıyla bu günlere gelindi. Ben emeği geçen bütün kardeşlerimize, ebediyete intikal etmiş bütün kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum, yaşayan kardeşlerimize, ailelerine huzur diliyorum, başarılarının devamını artarak devam etmesini diliyorum. Şüphesiz 14 Ağustos’tan öncede Recep Tayyip Erdoğan vardı ve bu parti Eminönü meydanında kolundaki bileziği, bu ülkenin geleceği olarak gördüğü, ümidi olarak gördüğü Recep Tayyip Erdoğan’a teslim eden Anadolu gelinlerinin, Anadolu kadınlarının, Anadolu delikanlılarının emanetiydi ve parti kurulmadan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim edilmişti. Bu anlamda sizler köklü bir mirasın varisleri olarak çağ kapatıp çağ açan bir neslin varisleri olarak inşallah yolumuza dimdik adımlarla, emin adımlarla devam edeceğiz. Teşkilat her şeyden önce bir olmaktır beraber olmaktır. Her şeyden önce teşkilat ve teşkilatçılık anlamında belki benden büyük olanlarınız vardır. Teşkilat her şeyden önce bir ruhtur ve teşkilatçıda o ruha sahip olan biridir. Hikmet ehli derki; “Önce Refik sonra Tarık” yani önce yol arkadaşı sonra yol. Yol arkadaşlığı da yol bitene kadar devam edecek yol arkadaşlığıdır. Bizler muhakkak bir zamanda mukaddes bir yolun yolcularıyız, bekçileriyiz. Yunus Emre’nin ifadesiyle bu yol uzaktır, menzili çoktur, geçidi yoktur, derin sular var. Ve inşallah hep birlikte inanarak, güçlenerek bir olarak, beraber olarak Allah’ın lütfüyle da inşallah daha nice zaferler nice destanlar nice başarılar yaşayacağız. Tek muradımız olan milletimizi sevindirmek, milletimizin sevincini yükseltmektir. Sesimizi yükseltmeden sesimizi yükseltecek ve medeniyetimizin bu coğrafyaya, bu coğrafyanın çok daha ötelerine dünyanın dört bir tarafında bizim inancımızın bizim medeniyetimizin söyleyecek çok daha fazla sözü var. Her sözü her zaman en güzeliyle dünyanın dört bir tarafında söyleyecek olan Allah onu bizim başımızdan eksik etmesin dediğimiz Recep Tayyip Erdoğan var, sizler varsınız, Allah’a emanet olun.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: Saygı değer Bakanım, saygı değer İl Başkan Vekilim, bizi buraya toplayan ve mübarek günün iftar sofrasında buluşturan saygı değer İlçe Başkanım, Belediye Başkanım, Mahalle Başkanlarımız, Meclis Üyelerimiz, Partimizin değişik kademelerinde görev yapan değerli kardeşlerim bu gün bu sofraya, bu bereket sofrasına katılan saygı değer hanımefendiler beyefendiler hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. Ve özellikle Ramazan-ı Şerifin rahmet ve bereket ikliminden herkesin istifade etmiş olmasını diliyorum. Bu münasebetle bu gün aslında benim doğum günün Kadir Gecemizi kutluyorum. Biliyorum ki önümüzdeki Ramazan Bayramını da coşkuyla kutlarsınız, mutluluk içerisinde yaşarsınız ve geleceğe emin adımlarla yürürsünüz. Bizler sizlere hizmet vermenin erdemini yaşıyoruz. Bu gün kuruluşunun 11. yılını bitiren 12. yılana ayak basan bir siyasi kuruluşun bireyleriyiz. Bizler halkımızdan aldığımız destek, sizlerin verdiği katkıyla birlikte Türkiye’nin geleceğini şekillendirme görevini aldık. Hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde bu görev bize verildi. Günümüz dünyasında çok ciddi değişimler ve gelişimler var. Bu gelişim ve değişimi göremeyenler, okuyamayanlar içinde olamayanlar hep dökülüp gidecekler. Ama bunu yakın takip edebilenler ki Türkiye bunu başardı. Ülkeyi geleceğe taşıyabilir ve gelecekte çok daha farklı bir konuma gelebilir. Güney Kore Cumhur Başkanı daha önce Seul Belediye Başkanı benim dostum İstanbul ziyaretinde üç ay önce şunu söylüyor: “Gelecek on yıl içerisinde Dünyanın geleceği hakkında karar veren dört ülkeden biri Türkiye olacaktır” diyor. Geldiğimiz nokta bize umut verici ve güzelliklerle dolu. Çok daha farklı bir noktaya gelmenin mücadelesini ve erdemini yaşıyoruz. Başarının temelinde milletle, halkımızla sizlerle beraberce kol kola gidişimiz var, milletimizin kendisinin kol kola yürüyüşü var. Beraberce ülkeyi şekillendiriyoruz. Sayın Başbakanımın çok şey ifade ettiği gibi “Sen büyüksün büyük düşün Türkiye” derken bizim bin yıllık tarihimizdeki o medeniyetlerden birikim olan değerlerimizle birlikte geleceğe yürüme gücümüzden bahsediyordu. Kendimizin farkında olduk ve bu gün dünyada gıptayla takıp edilen, başarısı incelenen ve başarısı hayranlıkla takip edilen bir ülke, İstanbul ve şehirler haline geldik. Birlik ve beraberlikte olduğumuzda Çanakkale’yi nasıl geçilmez kıldıysak geçmişteki ecdadımızla nasıl medeniyetler kurmuşsak yine bu gün birlikteliğimiz yetmiş beş milyon büyük aile bireyleri olarak, on dört milyon İstanbul ailesi olarak bunu birlikte başarmaktayız. Zaten bizim burada bir arada olmamızın temel anlamı bunu taşıyor. Sofraları birlikte paylaşıyoruz, lokmalarımızı birlikte yiyoruz. Bu bizim gücümüze güç katan önemli bir olgu. İftar sofrasında vakit tamamlanıncaya kadar bekliyoruz. Bir lokma ekmek, bir yudum su, insanın gücü takatı bu kadar. İşte bunun için bizim başka coğrafyalarda bir lokma ekmek bulup bir gün daha yaşayabilmenin mücadelesini verenlerini, bir bardak su bulamadığı için hayatını kaybedenleri düşünmemiz için önemli anlar bu anlar. Ötekinin farkında olmak, insanlık değerlerini hissetmek insan olduğumuzu ve diğer insanlarında farkında olmanın gerekliliğini yansıtan hissettiren bir mübarek ayda birlikteyiz.

Bu ayda bütün genel yönetimlerimizin ve özellikle AK Parti belediyelerimiz başta olmak üzere, örgüt, dernek ve vakıflar hummalı bir çalışmaya hatta bireysel olarak vatandaşlarımız çalışmanın içine girdiler. Bu değerlerin, bu güzelliklerin tüm dünyaya yansımasını diliyorum. Dünyanın bir çok yerinde açlık ve sefalet maalesef kol gezmektedir ve dünyanın bir çok yerinde afetlerle uğraşan ve afetlerden mağdur olan insanlar var. Biz dünya ailesinin mensupları olarak sadece kendi ülkemizin geleceğini, şehrimizin geleceğini düşünemeyiz. Tüm dünya insanlığını, canlılarını düşünmek zorundayız. Sayın Başbakanımız sadece Türkiye’nin Başbakanı değil, dünyaya yeni bir mesaj, yeni bir anlayış ufku açtı. Sayın Başbakanımızın özellikle ortaya koyduğu liderlik anlayışıyla yeni bir dünya liderliği anlayışı ortaya çıkmakta. Sadece kendi ulusunun çıkarlarını, geleceğini düşünen devlet adamı değil. Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun, mazlum varsa, ezilen varsa, yoksulluk varsa, haksızlık varsa onları da gören ve diplomatik nezaketleri bir tarafa bırakarak onu dur diyen bir anlayışın hakım olması gerekliliğini ortaya koydu. Zaten bu bizim kültürümüzden gelen temel anlayışımız. Dünyanın neresinde bir canlı varsa yaradanı yaratandan ötürü sevme anlayışı bizim temel ilkemiz. Bu topraklar bizi böyle yetiştirdi. Çünkü bu topraklarda Yunus’un aşkı, Hz. Mevlana’nın hoşgörüsü var. Bunlar bizi bu topraklarda yoğurdu ve bu topraklarda bizi şekillendirdi. Bu anlam bu mana bize başka coğrafyadaki insanlara da farklı bakış açısı anlamı vermiyor. İnsanı insan olarak görme, canlıyı canlı olarak görme onları hissetme anlayışı vermekte. Ben bize bu sofrayı hazırlayan önce İlçe Başkanımıza emeği gecen herkese, katılan siz değerli kardeşlerime ve bu sofradan istifade eden her birinize saygılarımı arz ediyor ve önümüzdeki bayramı tüm İslam alemine, ulusumuza, İstanbul’umuza ve Dünya’ya huzur, barış ve güzellikler getirmesini diliyorum. Ve sizlere  sevgi ve saygılarımı arz ederim.

Milletvekili Nimet Baş: Çok değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Başkanımız, Teşkilatımızın tüm mensupları, bu mübarek gecede iftar sofrasında, Kadir gecesinde sizlerle aynı sofrada buluşmanın huzuruyla hepinizi en kalbi duygularla sevgi ve saygılarımla selamlıyorum, hoş geldiniz. Gerçekten birden fazla güzel anlam içeren bir gün olunca elbette onların üzerine birkaç şey söylemek gerekiyor.

Onbir yıl önce yetmişüç kurucusundan olma onuruna eriştiğim AK Parti’de, bu geçen sürenin onbir yılın on yılını iktidarda geçirdik. Belki bir siyasi parti için Türk siyasi tarihine baktığımızda çocuk denilebilecek bir süreçte ustalık dönemi iktidarıyla AK Parti 2001 yılında bu millete hangi sözü verdiyse sözlerini tek tek gerçekleştirdi. O gün yola çıkarken değerli liderimiz başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan dediki: aldananlardan olmayacağız, aldatanda olmayacağız. Bu millet her zaman dürüst liderini, sözüne güvenilir liderini her gün biraz daha büyüyerek kalbine bastı ve ona seninleyiz yolun açık olsun dedi. İşte milletten aldığımız güçle AK Parti’nin üçüncü dönemini onbirinci yılını tüm teşkilatımızla kardeşlik hukukuyla koruyoruz gözetiyoruz. Sayın Başbakanımız çok sıklıkla ifade etti AK Parti’de rekabet yok dedi, AK Parti’de koltuk kavgası yok. AK Parti’de kardeşlik hukuku var. Bu gün bu sofrada sizler teşkilatın ilk kurulduğu günden bu güne kadar çeşitli kademelerde, gençlik kollarında, kadın kollarında hepiniz görev yaptınız veya yapmaya devam ediyorsunuz. Yaşamını yitirenler oldular, Allah gani gani rahmet eylesin ama bu gün bu büyük sofrada AK Parti ailesinin çatısı altında, bir kuruluş yıldönümünde vefa iftarında bir aradayız. Daima birlikte olalım inşallah, bu mübarek gecenin rahmeti bereketi üzerinize olsun, tüm dualarınız kabul olsun, şimdiden bayramınızda kutlu olsun diyorum hayırlı geceler” dedi..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve yanındaki heyetle İftar programının ardından yapımı tamamlanan fakat henüz açılışı yapılmayan "Okçular Tekkesi" ni ziyaret etti.